uzay bilimi

Mars'ta antik nehir yatağı bulundu

Mars keşif aracı Curiosity, Mars’a inişinin üzerinden henüz iki ay geçmeden ilk büyük keşiflerinden birini yaptı. Altı tekerli nükleer laboratuvar, yeni gözlem alanına ilerlediği esnada bir nehir yatağının kalıntılarına ulaştı.

NASA, ilk olarak Mars Yörünge Kaşifi (Mars Reconnaissance Orbiter) uzay aracıyla Mars’ta nehir yatağı oluşumuna dair görüntüler elde etmişti. Curiosity, Dünya’ya gönderdiği en son fotoğraflarda, içinde bulunduğu Gale Krateri’nde bir nehir yatağının kalıntılarını ortaya koydu.

UFO'ları araştıran gizli bir teşkilat var

ABD’de merakla beklenen UFO konferanslarından biri geçtiğimiz hafta sonu Las Vegas kentinde gerçekleştirildi. ABD ordusundan emekli askerlerin sunum yaptığı konferansta, konuşmacılar hükümeti UFO’lar hakkındaki bilgilerin üzerini örtmekle suçladı, Dünya dışı varlıkları araştıran gizli bir kurum olduğunu belirtti.

Smithsonian Enstitüsü’ne bağlı Ulusal Atomik Test Müzesi’nde gerçekleştirilen konferansın en çok ilgi çeken kısmı, geçmişte orduda yer almış ve UFO’lar hakkında bilgileri olduğunu savunan emekli askerlerin konuşmacı olarak yer almasıydı.

Ay'ın karanlık yüzüne uzay üssü inşa edilecek

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA), Mars ve daha ötesindeki noktalara gidebilmek için Ay’da ‘yüzen’ bir uzay üssü inşa etmeyi planladığı öne sürüldü. Uzay üssünün, Ay’ın karanlık yüzüne bakan tarafında inşa edileceği iddia edildi.



Ay’ın yakınlarında inşa edilecek üs, Mars’ın çok uzaklarına seyahet edilmesini sağlayacak görevler için başlangıç noktasını oluşturacak bir ‘geçit uzay aracı’ olacak.

Karadeliğin en dıştaki bölgesi görüntülendi

Bilim insanları, ilk kez bir karadeliğin en dıştaki kenarına ait bölgesine ait bir görüntüyü oluşturmayı başardı. Ayrıca, maddenin, kara deliklerinin ‘geri dönüşü olmayan’ noktası olarak bilinen olay ufkuna (event horizon) ulaşmadan önceki görüntüsünü elde etti.

Gök bilimciler, karadeliğin dönüşü olmayan noktasına ilerleyen maddenin görüntüsünu sunan ilk çizimi elde etmelerinin yanı sıra, dev karadeliklerle etraflarındaki maddenin etkileşiminden doğan kozmik akımların kaynağını bulduklarını öne sürdü.

Astronotlar ‘uzay kuryesi’ olarak kullanılabilir'

Uzay ajansı tarafından yayımlanan en son rapora göre, astronotların, keşif araçlarının Mars’tan topladığı örnekleri Dünya ve Mars arasında bir noktadan alıp yeryüzüne getirmeleri söz konusu olabilir.



NASA tarafından Salı günü yayımlanan ön hazırlık raporunda, Mars’ın keşfinin bir aşamasında astronotların ‘uzay kuryesi’ olarak kullanılmasıyla ilgili bir bir fikir ortaya atıldı.

Rapora göre, görevle ilgili seçeneklerden biri, Mars’ın yüzeyindeki keşif araçlarının Kızıl Gezegen’den taşlar toplamasını gerektiriyor. Bir sonraki aşamada, gelecekte inşa edilecek bir uzay gemisindeki astronotların, bu taşları Dünya ve Mars arasındaki ‘kozmik teslim noktası’ndan alıp yeryüzüne getirmeleri planlanıyor.

Evrende başka dünyalar var mı?

Ankara Üniversitesi Rasathanesi, gökyüzü meraklıları için 'evrende başka dünyalar var mı?' sorusunu yanıtlayacak.



Ankara Üniversitesi Rasathanesi, gökyüzü meraklılarına evrende başka dünyaların olup olmadığını düzenleyeceği etkinlikte anlatacak.

Halk Günü etkinliklerini sürdüren Rasathane, bu akşam saat 19.30'da Ankaralılara kapılarını açacak.

Rasathanenin etkinliğinde, 800'den fazla sayıdaki gezegenlerin nasıl keşfedildiği, keşfedilen gezegenlerden hangilerinin dünya benzeri yaşam koşullarına sahip olduğu ve gelecekte bu gezegenlerde yaşanıp yaşanamayacağı sorularının yanıtları verilecek.

Uzay florasan'a benzer biçimde aydınlanıyor

NASA ve Avrupa Uzay Ajansı'na ait Hubble uzay teleskobu, NGC 4634 galaksisinin net görüntüsünü elde etti. Yıldızlardan gelen güçlü radyasyon, gazları florasan lambalara benzeyen bir etkiyle harekete geçirerek parlaklaştırıyor.



Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) ve Avrupa Uzay Ajansı'na (ESA) ait Hubble uzay teleskobu, NGC 4634 galaksisinin bütününün net bir görüntüsünü elde etmeyi başardı.

NASA'daki bilimadamları, NGC 4634'ün teleskop tarafından çekilen yuvarlak görüntüsünün, yakınındaki galaksilerle arasındaki sürekli etkileşim nedeniyle hafif yamuk gözüktüğünü ve hatlarının toz şeritleri ve parlak nebulalarla belirginleştiğini açıkladı.

Güneş'in lekeleri neden kayboldu?


Hintli gökbilimciler, Güneş'in üzerindeki lekelerin iki yıl boyunca kaybolmasının sebebini bulduklarını düşünüyorlar.

1913 yılından beri rekor düzeyde sakin olan Güneş'in üzerinde 2008 ve 2009 yıllarında hemen hemen hiç leke gözlenmedi. Bu dönemde ayrıca Güneş'in 11 yıllık döngüsünün sonundaki en yüksek faaliyet seviyesinde olması da bilimadamlarını bir o kadar şaşırtıyordu.

Güneş'te büyük bir manyetik yoğunluğa sahip lekeler, aslında yüzeye çıkan elektrik yüklü parçacıklar olan plazmalar.

Bu plazmalar Güneş'in yüzeyinde Dünya'daki okyanuslarınkine benzer akıntılar gibi durmaksızın hareket halinde bulunuyor.

Gizli UFO dosyaları açıklandı

İngiltere’de bugüne kadar gizli tutulan UFO dosyaları gün ışığına çıktı. Dosyalarda pek çok UFO ihbarı ve fotoğraf yer alıyor.

Daily Mail'in haberine göre, ortaya çıkan belgelerde, bütün batının soğuk savaşla ve Sovyetlerin nükleer füzeleriyle uğraştığı 1970'lerde İngiltere'nin gözü dünya dışı yaşamı aramak için gökyüzündeydi ve bu dönem UFO gözlemlerinin altın çağıydı.

İçişleri Bakanlığı 1979 Nisan'ında polis, itfaiye ve meclisin bir nükleer uydu düşmesi durumunda yapması gerekenleri belirten bir rehber yayınladı. Rehberde adı geçen 'nükleer uydu' aslında UFO yerine kullanılan bir koddu.

Meteorda rastlanan 'Dünya tipi' bakteriler

NASA bilimcileri inceledikleri bir meteorda bakteriler tespit etiklerini, bunların Dünya'daki bazı bakterilerle büyük benzerlik taşıdığını iddia etti.

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi'nde (NASA) görevli bir bilimadamının araştırması, uzaydaki yaşamın, Dünya'da bildiğimiz yaşamla benzer özelliklere sahip olabileceğini gösterdi.

NASA'nın Marshal Uzay Uçuş Merkezi'nde çalışan astrobiyolog dr Richard B. Hoover, dünyada bilinen az sayıdaki göktaşının bulunduğu Sibirya, Alaska ve Antarktika gibi uzak bölgelerdeki meteoritler (göktaşları) üzerinde yaptığı araştırmasının sonuçlarını Journal of Cosmology dergisinin mart sayısında yayınladı.