Cinsel Yaşam

İşte kısırlığın dört nedeni

Bugünlerde çiftlerin en büyük sorunlarından biri de çocuk sahibi olamamak. Bir yanda tüp bebek merkezleri ihtiyaca cevap vermek için artarken bir yanda da çiftler kısırlığın nedenlerini merak ediyor. Uzmanlara göre kısırlığın en önemli nedeni modern yaşamın etkileri. Peki modern yaşam nasıl oluyor da yatak odasına kadar girip karı koca arasına girebiliyor?

Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de 2 milyon kişi kısır. Aynı zamanda Türkiye'de kısırlık giderek artıyor. 150 bin çift ise çocuk sahibi olmak için tedaviyi bekliyor.

Yüzyıllardır süregelen ve mutluluğun anahtarı olarak görülen çocuk sahibi olmak nasıl oluyor da bu kadar zor bir hal aldı? Modern yaşam gerçekten doğurganlık üzerinde bu kadar etkili mi?

Bu soruların cevabını Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Kağan Kocatepe’den aldık.

32 yaş sonrası riskli

Modern yaşam öncelikli olarak çiftlerin çocuk sahibi olmasını nasıl etkiliyor?

İnfertilite (Kısırlık) Nedir?

Fertil olan, yani gebelik oluşturma potansiyeli olan bir çiftin korunmasız bir adet döngüsünde yeterli sayıda ilişkide bulunması durumunda kadının gebe kalma şansı yanlızca yaklaşık %20-25'tir. Böylece gebeliği planlayan bir çiftin bunu 4-5 ayda başarması gerekir. Ancak elbette her kadında bu süre içerisinde gebelik oluşmaz. Böyle bir durumda en muhtemel etken bu çiftte bir problem olması değil, çiftin bu %20-25'lik şansı yakalayamama "şansızlıklarıdır". Çift deneme süresini artırdığında muhtemelen gebelik oluşacaktır.

Ailede Geçimsizlik ve Cinsellik

Aile geçimsizliğinin bir nedeni de cinsel mutsuzluktan kaynaklanmaktadır. Toplumumuzda
kadınlar ve erkekler cinsel yaşam konusunda birbirlerinden sürekli yakınıyorlar. Dünyanın en
zevkli işi bir kabusa dönüşüyor, soğuk kadın, iktidarsız erkek suçlamaları her iki tarafta da ne
zevk ne istek bırakıyor. Bir çözüm yolu bulunamıyor, cinselliğin keyfini iki cins bir arada
yaşayamıyor, karı kocanın ikisi de yaptıklarından tam anlamıyla zevk alamıyor.

Bir çift arasında kavgaya, anlaşmazlığa neden olan cinsel uyumsuzluğa giden olaylar, bir
zincirin halkalarını oluşturuyor. Eskiden bu sorunlar üzerine pek inilmiyordu. Bugün şiddetli
geçimsizlik nedeniyle ayrılanların sayısının artmış olması ve gerçek nedenin cinsel sorunlar
olması, toplumumuzda bu konulara yapıcı bir şekilde değinmek gerektiğini göstermektedir. Bu
sorunlar, çiftlerin birbirlerini tanımamasından, cinsellikle ilgili sorunlarını, korkularını ve

Evlenmeden Önce Neler Yapılmalı

Niçin evleniriz; Temelde hepimiz başka insanlarla iletişim kurmayı arzu ederiz. Olgunlaştıkça da bu his bizi yakından ve derinden sevecek bir kişiyi özleyip, aramaya iter. Almakta vermekte sevginin olmazsa olmaz bölümleridir. Biri olmadan öteki pek uzun ömürlü olmaz.

Evlenmenin temel nedenlerinden bir tanesi beraberlik,birine sahip olmak ve birine ait olmak duygusu, bundan doğan yakınlık, can yoldaşlığı, istenmek, anlaşılmak, çocuk sahibi olmak, kendi düzenini kurmaktır. Bunlar vazgeçilmez duygusal öğelerdir. Yine bunlar cinselliği yalnızca fiziksel yönden değil, ruhsal yönden de tamamlar.

Özellikle kadınlar yıllar yılı evlenmeyi ve cinsel ilişkide bulunmayı dört gözle beklerler. Daha çocukluklarından beri her türlü yaşam sorununun evlenince çözümleneceğine inanırlar, ama beraberlik güzel duyguların yanı sıra birçok sorumluluğu ve sıkıntıyı da beraberinde getirir. Evlilik kişilerin bundan sonraki yaşamlarında beraberce kullanacakları sınırlı bir kredidir. Bunu ilk günden tüketebilir ve ya mantık, saygı ve sevgi doğrultusunda bir ömür boyu mutlu olarak kullanabilirsiniz. Cinsellikte bu beraberliğin vazgeçilmez bir parçası ve tamamlayıcısıdır.

Beraberlikte ilk cinsel ilişkinin kusursuz geçmesi gerektiğine inanmışızdır. Oysa bu inancın tam tersine ilk gece gerginlik ve korku içinde geçer. Yeni beraber olan çiftlerin ilk gecelerini birtakım olumsuz duygular içinde olduklarını ve korkularını gizlemek istemeleri de gerginlik ve baskıları daha da arttırır.