Ergenlik Döneminin Fiziksel Gelişimi

Ergenlik çağı tek bir bilim dalı açsından anlaşılması ve tanımlanması güç bir devredir. Bu bilim dalı istek fizik, biyoloji, psikoloji, pedogoji, ister eğitim olsun, her birinin bir gencin gelişmesine katkısı olup, bireyde değişikliklerin yer aldığı çağdır. Özellikle biyolojik, psikolojik ve sosyal olarak bir gelişme ve olgunlaşmanın yer aldığı bu dönem çocukluktan erginliğe bir geçiş dönemidir. Ergenliğin başlangıcı kızlar ve erkeklerde belirli biyolojik değişmelerle başlar. Bu devre ülkemizde kızlarda ortalama 10-12, erkeklerde 12-14 yaşlar arası başlar. Ergenlik çağına girişten önceki yıllarda boy ve ağırlık bakımından bir yavaşlamadan sonra gelişmede giderek hızlanan bir artış izlenir. Ülkemizde gelişim batı ülkelerinden daha önce oluşmaktadır. Biraz sonra ikinci derecede cinsel nitelikler meydana çıkar.

Erkek çocuklarda cinsel nitelikler genital tüylerin çıkması, yüzde bıyık ve sakal tüylerinin belirmeleri ve ses değişmesi ile göze çarpar.

Fiziksel değişmeler bireyin sosyal ve psikolojik uyumunu etkilediği gibi sosyal unsurlarda psikolojik ve bedende yer alan değişiklikleri etkiler; aynı şekilde psikolojik unsurların yanında sosyal ve fizyolojik değişmeler de görünür.
Özellikle ergenlik çağının kızlar ve erkeklerde yer alan sosyal değişiklikler bazı kriterlere bağlıdır. Bu kriterler arasında ergenin iş bulup çalışması, evden ayrılması, evlenmesi ve oy kullanması gibi olaylara girişmesi, çocukluktan erişkinliğe geçişi gösterir.

Her kişinin yaşantısı boyunca belirli geçiş ve dönem sıkıntılar yaratan devreleri vardır. İlk defa okula giden çocuk, evinin sağladığı güven havasından ayrılarak yaşantısında sıkıntı yaratabilecek bir duruma girer, üstelik okula giriş dönemine esaslı bir uyum göstermek zorundadır. Ergenlik de böyle bir bunalım çağıdır. Çocuk veya erişkin değildir, fakat genç birbirinin içine girişmiş kuvvet bekleyişler alanlarının içindedir.

Bu dönemlerde kanunlara karşı eylemler, intihar teşebbüsleri, uygusal taşkınlık ve tedirginlik hali ön planda görülür. Genç kızlarda intihar teşebbüsleri buluğ çağında en yüksek ortalama göstermektedir. Bütün bu olumsuz davranışların altında da anksiyete hali vardır (Yavuz, 1974).

Ergenlik döneminin başlangıcının habercisi, boy uzamasıdır. Çocuğun ana rahminden teşekkül etmesinden bu yana gövdesi gelişimini büyümesini devam ettirir. İlk iki yıl içinde büyüme hızlanır. Sonraları büyüme hızı azalarak kızlarda 7, erkeklerde 10 yaş civarlarında bir gelişme eğrisi gösterir. Erkek çocuklar doğuşta kızlardan biraz daha boylu olup, bu üstünlüğü 10 yaşlarına kadar korurlar, fakat kızlarda bu yaşlarda bu yaşlarda onlara yetişir. 11 yaşlarından 14'e kadar kızlar daha çabuk uzuyorlar. 15 yaştan sonra bu üstünlük erkeklere geçiyor. Yalnız kişisel farklılıkların olduğunu unutmamak gerekir.

Ergenlik çağında gelişmenin diğer bir yönü de, kilo alınarak ağırlığın artmasıdır. Yalnız, boy uzaması gelişmenin tek kriteri değildir. Yapılan çeşitli incelemelerde, ortalama ağırlık artışları kız ve erkekte boy uzaması eğrileri ile ayrı eğilim gösterip, boy uzaması eğrilerine paralel olarak gelişmektedir.
Fiziksel yönde ergenliğin başlangıcı ve sona ermesi, bireylerde faklı olmakla beraber, bu çağlardaki önemli değişimler, ortalama istatistik normlarına uyacaktır. Boy ve kilo artarken, kollardaki kuvvet de artacaktır.

Cinsel gelişim, başlangıçta ergenlerde kızlarda göğüs büyümeleri, erkeklerde bıyık ve sakal tüylerinin çıkması gibi ikinci derecen cinsel niteliklerden oluşur. Ergenlerin fiziksel gelişmesinde primer sex organlarının gelişmesi çok önemlidir. Kızlarda regl başlangıcı yanlış olarak fiziksel olgunluk zannedilmiştir. Regl başlangıcında, overler erişkinlerin overlerinin ancak %30 oranındadır. Yalnız, gelişme tamamlanınca testis ve overler tam olarak gelişir, demek ki, bu reglerin başlangıcından, çok sonraları oluşur. Ancak hipofiz guddesinin çıkardığı salgılar testis ve overlerin tam çalışmasını sağlar. Henüz, olgunlaşmamış sex guddelerine hipofiz salgıları cinsel olgunlaşmayı sağlayacak olan hormonu çıkardığı zaman overlerde ve testislerde sex hormonunun teşekkülü başlar. Kadın hormonları sex hormonları konusunda esas ve ikinci derecedeki sex niteliklerinin gelişmesini sağlar. Aynı şekilde erkek hormonu erkeğin primer ve ikinci derecede niteliklerinin gelişmesine yol açar. Uterusta bazı oluşumlara yol açan kafi miktarda hormon bulunuşu reglin başlaması ile, kızın cinsel bakımdan olgunluğa yöneldiğine bir işarettir. Bu dönemde kızın üretme niteliğini henüz elde etmemiş olması kuvvetli bir ihtimaldir. Fiziksel ve cinsel gelişim devam eder ve sonunda over döllenebilecek bir ovum oluşturur. Cinsel guddelerin oluşum devrelerinde regllerin aksaması görülebilir. Bu aksama, anormal olmayıp, sex organlarının nispeten olgunlaşmasından ileri gelir (Yavuz, 1974).

Ergenlik çağında kızlarda ve erkeklerde çeşitli bedensel gelişmeler göze çarpar. Kız ve erkek çocukların beden yapısındaki gelişmeleri ayrı ayrı incelemek gerekir. Kızlarda omuzlar, yuvarlaklaşır, göğüs ve kalçalarda deri altına toplanan yağ miktarı artar. Göğüs ve kalçalar büyür, göğüs uçları olgunlaşır.
Erkek çocuklarda ergenlik döneminde kızlardan farklı olarak kol ve bacak adalelerinde bir gelişme olur. Göğüs kafesi ve omuzlar genişler, vücut ve yüz erkeksi görünüm kazanır.

Seslerin kalınlaşması: Ergende, ses, çocukluktakinin aksine kalınlaşmaya başlar. Bu dönemde ergen ses tonun ayarlamaz. Önceki ses çatallaşır. Daha sonra, ses telleri gelişmesini tamamlar, ergenin ses tonu da olgunlaşır.

Yüzdeki sivilcelerin artması: Derideki yağ bezlerinin fazla çalışması sonucu, salgılanan yağlar, bez kanallarını tıkar ve yüzde siyah noktalar oluşturur. Yağ birikimi şişer ve ergenlik sivilcelerini meydana getirir.

Yüzde bıyık ve sakalın çıkması: Ergenlik döneminde yüzde meydana gelen belirgin değişiklik de, erkek çocukta bıyık ve sakalların çıkmasıdır. Önce bıyıklar belirgin hale gelir, sonra sakak kemikleri altından sakallar görülmeye başlar, sakal ve bıyıkların çıkmasında gençler arasında bireysel farklara bağlı olarak, değişiklikler olur.

Vücutta Kıllanma: Ergenlik döneminin başlangıcındaki değişikliklerden biri de, hipofiz bezinin salgıları ile başlayan koltuk altı ve üreme organları bölgesindeki kıllanırlar.

Ter bezlerinin çalışmasının artması: Bu dönemde koltuk altı ile kasıklardaki ve vücudun diğerlerinde ter bezleri çocukluk döneminden daha fazla çalışır. Sık terleme sonucu ortaya çıkan kirliliği önlemek için vücut temizliğine dikkat etmek en az haftada bir kere su ve sabun ile temizlenmek, koltuk altı ve üreme organlarındaki türlerin ter ve kir tutacağı için uzamadan alınması ergenlik sağlığı için gereklidir.

Vücut kokusunun belirginleşmesi: Cinsel olgunlukla beraber, vücutta herkese has bir koku belirginleşir. Bu vücut kokusunun cinsel çekicilikle bir ilişkisi vardır.

Gırtlaktaki kıkırdaklaşma: Hipofiz hormonun etkisi ile ergenlik döneminin başlangıcında erkek çocuklarda gırtlağın çene altına rastlayan bölgesinde bir kıkırdaklaşma görülür. Halk arasında "adem elması" denen bu boğum büyüyerek sertleşir.

Göğüslerde düğümcüklenme: Erkek ergenlerde genellikle 14-16 yaşları arasında olur. Göğüslerin her ikisi veya birinde görülen ağrılı büyüme ve sertleşmelerdir. Tıp dilinde buna jinekomasti denir. Hormon kaynaklıdır. 6 ay ile 3 yıl arasında iyileşme görülür.

Ergenlik Döneminde Görülen Cinsel Rüyalar: Özellikle erkek gençler, artan cinsel içtepilerin sonucu cinsel kaynaklı rüyalar görürler. Bu rüyalar esnasında üretilen fazla spermler boşalma sonucu vücudun dışına atılır. Halk dilinde "rüyalanma", eski dilde "ihtilam olma" denilen bu olay, sebebini bilmeyen ergenler için ürkütücüdür. Çeşitli tedirginlikler yaratabilir (Kulaksızoğlu, 1998).