Akupunktur plasebo etkisi yapıyor olabilir
Kronik ağrı çeken hastalar üzerinde yapılan klinik denemelerin sonuçları arasında yapılan karşılaştırma, gerçek ve sahte akupunktur uygulamalarının arasında pek fark olmadığını ortaya koydu.
Çin’de geleneksel bir tedavi yöntemi olan ve vücudun belli noktalarına iğneler batırılarak uygulanan akupunkturla ilgili en son çalışma, yöntemin bazı kronik ağrıların tedavisinde etkili olabildiğini gösterdi. Bunun yanısıra, yaklaşık 18 bin kişi üstünde yapılan klinik denemelerin sonuçları karşılaştırıldığında, tedavinin, akupunktur tedavisi görmemeye ya da sahte akupunktura kıyasla çok yararlı olmadığını gösterdi.
ABD’deki Memorial Sloan-Kettering Kanser Merkezi’nden Andrew J. Wickers ve ekibi, daha önce toplam 17.922 hasta üzerinde yapılmış olan 29 denemenin yayımlanmış sonuçlarını derledi. Yapılan denemelere, ABD, İngiltere, Almanya ve İspanya ve İsveç’ten katılan hastalarda boyun ağrısı, eklem ağrısı, kronik baş ağrısı ve omuz ağrısı şikayetleri vardı.
GERÇEK AKUPUNKTURUN SAHTEDEN PEK FARKI YOK
“Akupunktur, kronik ağrıların tedavisinde akupunktur kullanmamaktan ya da sahte akupunkturdan daha etkiliydi” diyen Vickers, “Yapılan denemeler, akupunkturun plasebodan daha fazlası olduğunu gösterse de, gerçek ve sahte tedavilerin etkileri arasında çok fazla fark yok. İğne batırmanın spesifik etkileri dışındaki etkenler de akupunkturun tedavi edici yanına katkı sağlıyor” diye ekledi.
Denemelerdeki sahte akupunktur tedavileri, iğneler yeterince derine batırılmayarak ya da deriyi delmek yerine iğnenin, iğneyi batıran aletin içine kaçması sağlanarak gerçekleştirildi. Diğer sahte denemelerde ise hastalar elektrikle uyarıldı.
GERÇEK AKUPUNKTUR ACIYI DAHA ÇOK AZALTIYOR
Boyun ağrısı, eklem ağrısı ve kronik baş ağrısı için gerçek tedavi görenler ile sahte tedavi uygulananların, tedavi sonrasındaki ağrı seviyesi sırayla karşılaştırıldığında 0.23, 0.16 ve 0.15 standart sapma farkı elde edilmesi, gerçek tedavinin daha etkili olduğunu gösterdi.
Gerçek tedavi görenlerin tedavi sonundaki ağrıları, tedavinin başındaki ağrılarına kıyaslandığında ise stardart sapmalarda 0.55, 0.57 ve 0.42 fark olduğu görüldü. Bunun sonucunda araştırmacılar, akupunkturun, kronik ağrı çekenlerin başvurabileceği uygun bir tedavi yöntemi olduğu sonucuna vardı.
‘SONUÇLAR PLASEBO ETKİSİNE İŞARET EDİYOR’
Exeter Üniversitesi tıp bölümünde fahri profesör olan Edzard Ernst, yapılan çalışmanın akupunkturun etkisinin şaşırtıcı ve açık bir şekilde plasebo etkisine dayandığını gösterdiğini ifade etti: “Gerçek ve sahte akupunktur tedavilerinden elde edilen sonuçlar arasındaki farklar çok küçük ve klinik açıdan dikkate alınamayacak kadar önemsiz...”
“Daha da önemlisi, bu farklar büyük ihtimalle, deneyin uygulayan terapistleri koşullandırmasından kaynaklanıyor. Bazı araştırmalar, terapist ve hasta arasındaki sözlü veya sözlü olmayan iletişimin iğne batırma işleminden daha önemli olduğunu göstermişti. Bunun gibi etkenler de hesaba katıldığında, akupunkturun kronik ağrılar üstünde etkili olduğu kanısı tamamen yok olabilir.”
TERAPİST SAHTE TEDAVİ UYGULADIĞINI BİLMEMELİ
Ernst, bu yorumlarına ek olarak, karşılaştırmada kullanılan deneme sonuçlarıyla ilgili önemli bir problemin, terapistlerin gerçek ya da sahte tedavi uyguladıklarını bilmesine dayandığını belirtti:
“Tedavinin sahte olup olmadığı bilgisini hastadan saklamak imkansıza yakın. Bir denemede hem hastanın hem de terapistin bu bilgiden yoksun olması gerekir. Yoksa bu durumdan sadece terapist haberdar olsa dahi, bildiğini hastadan tamamen gizli tutması pek mümkün değil. Akupunktur uzmanları, terapisti bu bilgiden mahrum bırakmanın mümkün olmadığını söylese de, bunun doğru olduğu söylenemez. Terapistlerin ve dolayısıyla hastaların etki altında kalmaması sağlanırsa, akupunkturdan alınan sonuçların sadece plasebo tedavisine verilen cevap olduğu görülebilir.”
ABD’nin Californiya eyaletinde bulunan Kaiser-Permanente adlı sağlık hizmeti birliğinden Andrew Avins, yapılan bir müdahalenin nasıl işlediğini anlamak için sorulması gereken en önemli sorunun tedavinin hastaya faydalı olup olmadığı sorusu olduğunu söyledi: “Vickers ve ekibi, akupunkturun kronik ağrılar çeken hastalar söz konusu olduğunda pek etkili olmadığıyla ilgili sağlam kanıtlar sundu. Bu noktada, bir yandan iyileştirme mekanizmalarını incelemeye devam ederken, diğer taraftan tedavinin hastalara sağladığı faydaları hesaba katmak daha verimli bir strateji olabilir.”
Çin’de geleneksel bir tedavi yöntemi olan ve vücudun belli noktalarına iğneler batırılarak uygulanan akupunkturla ilgili en son çalışma, yöntemin bazı kronik ağrıların tedavisinde etkili olabildiğini gösterdi. Bunun yanısıra, yaklaşık 18 bin kişi üstünde yapılan klinik denemelerin sonuçları karşılaştırıldığında, tedavinin, akupunktur tedavisi görmemeye ya da sahte akupunktura kıyasla çok yararlı olmadığını gösterdi.
ABD’deki Memorial Sloan-Kettering Kanser Merkezi’nden Andrew J. Wickers ve ekibi, daha önce toplam 17.922 hasta üzerinde yapılmış olan 29 denemenin yayımlanmış sonuçlarını derledi. Yapılan denemelere, ABD, İngiltere, Almanya ve İspanya ve İsveç’ten katılan hastalarda boyun ağrısı, eklem ağrısı, kronik baş ağrısı ve omuz ağrısı şikayetleri vardı.
GERÇEK AKUPUNKTURUN SAHTEDEN PEK FARKI YOK
“Akupunktur, kronik ağrıların tedavisinde akupunktur kullanmamaktan ya da sahte akupunkturdan daha etkiliydi” diyen Vickers, “Yapılan denemeler, akupunkturun plasebodan daha fazlası olduğunu gösterse de, gerçek ve sahte tedavilerin etkileri arasında çok fazla fark yok. İğne batırmanın spesifik etkileri dışındaki etkenler de akupunkturun tedavi edici yanına katkı sağlıyor” diye ekledi.
Denemelerdeki sahte akupunktur tedavileri, iğneler yeterince derine batırılmayarak ya da deriyi delmek yerine iğnenin, iğneyi batıran aletin içine kaçması sağlanarak gerçekleştirildi. Diğer sahte denemelerde ise hastalar elektrikle uyarıldı.
GERÇEK AKUPUNKTUR ACIYI DAHA ÇOK AZALTIYOR
Boyun ağrısı, eklem ağrısı ve kronik baş ağrısı için gerçek tedavi görenler ile sahte tedavi uygulananların, tedavi sonrasındaki ağrı seviyesi sırayla karşılaştırıldığında 0.23, 0.16 ve 0.15 standart sapma farkı elde edilmesi, gerçek tedavinin daha etkili olduğunu gösterdi.
Gerçek tedavi görenlerin tedavi sonundaki ağrıları, tedavinin başındaki ağrılarına kıyaslandığında ise stardart sapmalarda 0.55, 0.57 ve 0.42 fark olduğu görüldü. Bunun sonucunda araştırmacılar, akupunkturun, kronik ağrı çekenlerin başvurabileceği uygun bir tedavi yöntemi olduğu sonucuna vardı.
‘SONUÇLAR PLASEBO ETKİSİNE İŞARET EDİYOR’
Exeter Üniversitesi tıp bölümünde fahri profesör olan Edzard Ernst, yapılan çalışmanın akupunkturun etkisinin şaşırtıcı ve açık bir şekilde plasebo etkisine dayandığını gösterdiğini ifade etti: “Gerçek ve sahte akupunktur tedavilerinden elde edilen sonuçlar arasındaki farklar çok küçük ve klinik açıdan dikkate alınamayacak kadar önemsiz...”
“Daha da önemlisi, bu farklar büyük ihtimalle, deneyin uygulayan terapistleri koşullandırmasından kaynaklanıyor. Bazı araştırmalar, terapist ve hasta arasındaki sözlü veya sözlü olmayan iletişimin iğne batırma işleminden daha önemli olduğunu göstermişti. Bunun gibi etkenler de hesaba katıldığında, akupunkturun kronik ağrılar üstünde etkili olduğu kanısı tamamen yok olabilir.”
TERAPİST SAHTE TEDAVİ UYGULADIĞINI BİLMEMELİ
Ernst, bu yorumlarına ek olarak, karşılaştırmada kullanılan deneme sonuçlarıyla ilgili önemli bir problemin, terapistlerin gerçek ya da sahte tedavi uyguladıklarını bilmesine dayandığını belirtti:
“Tedavinin sahte olup olmadığı bilgisini hastadan saklamak imkansıza yakın. Bir denemede hem hastanın hem de terapistin bu bilgiden yoksun olması gerekir. Yoksa bu durumdan sadece terapist haberdar olsa dahi, bildiğini hastadan tamamen gizli tutması pek mümkün değil. Akupunktur uzmanları, terapisti bu bilgiden mahrum bırakmanın mümkün olmadığını söylese de, bunun doğru olduğu söylenemez. Terapistlerin ve dolayısıyla hastaların etki altında kalmaması sağlanırsa, akupunkturdan alınan sonuçların sadece plasebo tedavisine verilen cevap olduğu görülebilir.”
ABD’nin Californiya eyaletinde bulunan Kaiser-Permanente adlı sağlık hizmeti birliğinden Andrew Avins, yapılan bir müdahalenin nasıl işlediğini anlamak için sorulması gereken en önemli sorunun tedavinin hastaya faydalı olup olmadığı sorusu olduğunu söyledi: “Vickers ve ekibi, akupunkturun kronik ağrılar çeken hastalar söz konusu olduğunda pek etkili olmadığıyla ilgili sağlam kanıtlar sundu. Bu noktada, bir yandan iyileştirme mekanizmalarını incelemeye devam ederken, diğer taraftan tedavinin hastalara sağladığı faydaları hesaba katmak daha verimli bir strateji olabilir.”
Konular
- Yarım milyar avro Türk girişimcisini bekliyor
- iPhone 5S parmak iziyle çalışacak
- 2017 Emlak vergisi ne zaman ödenecek?
- Adenomyosis (adet dönemi sancısı)
- Adet düzensizliğinin sebepleri nelerdir?
- Adet sancısı nasıl geçer?
- Vajinal Akıntı Nedenleri
- Doğal Vajinal Akıntılar
- Doğal Olmayan Vajinal Akıntılar
- Doğal Olmayan Vajinal Akıntıların Sebepleri
- Doğal Olmayan Vajinal Akıntıların Önemli Sebepleri
- Gebelikte Vajinal Akıntılar
- Vajinal Akıntılara Neden Olan Diğer Sebepler
- Vajinal Akıntıların Teşhisi
- Vajinal Akıntıların Tedavisi
- Vajinal Akıntılar İçin Pratik Bitkisel Tedavi Yöntemleri
- Vajinal Akıntılardan Korunma Yolları
- Taze sıkılmış meyve suyu nasıl saklanır?
- Beyaz Akıntı Hamilelik Belirtisi midir?
- Anormal Vajinal Akıntı
- Beyaz Akıntı Nasıl Önlenir?
- Enfeksiyona Bağlı Vajinal Akıntı Nasıl Geçer?
- Test Yapmadan Hamile Olduğumu Nasıl Anlarım?
- Yumurtlama Gecikmesine Neden Olan Faktörler
- Eğitimde Bireysel Farklılıklar ve Önemi
- Öğrencilerde bireysel farklılıklar
- Bireysel Farklılıklar ve Psikoloji
- Anne-babalar çocuklarının ilk ve daimi öğretmenleridir
- “Nerede bu çocuğun annesi?”: Bir babanın baba olma çabaları
- Anne Baba ve Öğretmen İşbirliğinin Yararları