Hayata yenilmemenin sırrı onlarda
İnsanların büyük çoğunluğu boşanmadan, işsizliğe, başarısızlıktan yakınların kaybedilmesine hayatın türlü zorlukları ile yüzleştiğinde zaman zaman depresyona girer, morali çöker. Ancak böyle bir duygusal çöküntüyü hiç yaşamayan tanımayanlar da var. Peki bu nasıl oluyor?
Başlarına gelen olumsuzluklara rağmen depresyona girmemeyi başaranlar, "metanet sahibi" kabul ediliyor.
Manchester Üniversitesi'nden psikolog Dr Rebecca Elliott'a göre hepimiz bir eğri üzerine serpiştirilmiş durumdayız. Elliott "Bir uçta çok hassas durumdakiler var. Çok düşük düzeyde stres karşısında, hatta hiç stres varolmayan durumlarda bile ruh sağlıkları bozulabiliyor. Diğer uçta ise feleğin tokadını yemiş, türlü olumsuz deneyimler yaşamış ancak yine de iyimser ve olumlu bir bakışı koruyabilenler var." diyor.
'METANET' EDİNİLEBİLİR BİR ŞEY Mİ?
Doktor Elliott'a göre insanların büyük bölümü ise ortalarda bir yerde... Birileri için mümkünse; 'metanet' edinilebilecek, öğrenilebilecek bir şey mi o halde? Örneğin izleri beynin kimyasında bulunabilir mi? Ya da sinir sistemindeki iletim mekanizmalarında? Doğuştan sahip değilsek, sonradan metanete kavuşabilir miyiz?
Tüm bu soruların ortak yanıtı: Bilmiyoruz. Ancak Dünya Sağlık Örgütü'ne göre dünyada 120 milyon kişi depresyondan muzdarip olduğu için, bulmak durumundayız. Hele de uzmanlara göre depresyona teslim olanların sayısı günümüzde geçmişe göre artıştayken ve depresyon gençler arasında da yayılırken...
KADINLARIN DEPRESYONA GİRME ORANI ERKEKLERİN 2 KATI
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre yüksek gelir grubundaki ülkelerin halklarının yüzde 15'i hayatlarının bir aşamasında depresyon yaşıyor. Orta ve düşük gelir düzeyindeki ülkelerde oran yüzde 11 olurken, genelde kadınların depresyona girme oranı erkeklerin iki katı.
Dr. Bill Deakin, Rebecca Elliott ve ekipleri, İngiltere Tıbbi Araştırmalar Konseyi desteği ile bunu sağlamaya çalışıyor. Beynin işlevlerini incelediklerini anlatan Bill Deakin, bunların başında farklı ortamlara uyum sağlamamızı kolaylaştıran bilişsel esnekliğin ve beynin üzüntülü anılardansa mutlu anıları işleyip saklamaya ne ölçüde odaklandığını anlamanın geldiğini söyledi.
Manchester'da yapılan çalışmada gönüllüler önce dört kategoriden birine yerleştirildi. Bu kategoriler yüksek ve düşük stres ile depresyonlu ve depresyonsuz yaşamı eşliyordu. Sonra stres altındaki hormon düzeylerinin ölçülmesi için tükürük örnekleri alındı, beyinleri işlevsel MR denilen ve beynin hangi alanının aktif olduğunu gösteren görüntüleme sistemleri ile incelendi. Duygusal yükü yoğun resimler gösterilen deneklerden bunları ezberleyip hatırlamaları istendi.
İlk verilere göre daha metanetli olarak tanımlanabilen kişiler resimlerdeki mutlu yüzleri daha kolay hatırlarken, üzüntülü ya da korkulu yüzleri kolay tanıyamıyor. Kişinin 'metanet' düzeyi yükseldikçe, olumlu sözcük ve imgelerin belleklerinde kalıcılığı artıyor.
Uzmanlar araştırma sonuçları doğrultusunda bireylerin profilini çıkarabilmeyi umuyor. Bunun sonucunda ilk akla gelen çözüm belirlenen kilit belirteçler doğrultusunda bir sohbetle terapi yöntemi geliştirmek.
METANET HAPI?
Uzmanlar bir tür "metanet hapı" geliştirilmesi beklentileri karşısında ise temkinli. Rebecca Elliott "Bu teorik olarak mümkün olabilir ama insanlar bu tür bir ilaç almak ister mi bilmiyorum" diyor.
Yolu ne olursa olsun, insanın zorluklara karşı dayanma gücünü artıracak bir yol bulma fikri, yine de uğrunda çalışmaya değer görünüyor.
Başlarına gelen olumsuzluklara rağmen depresyona girmemeyi başaranlar, "metanet sahibi" kabul ediliyor.
Manchester Üniversitesi'nden psikolog Dr Rebecca Elliott'a göre hepimiz bir eğri üzerine serpiştirilmiş durumdayız. Elliott "Bir uçta çok hassas durumdakiler var. Çok düşük düzeyde stres karşısında, hatta hiç stres varolmayan durumlarda bile ruh sağlıkları bozulabiliyor. Diğer uçta ise feleğin tokadını yemiş, türlü olumsuz deneyimler yaşamış ancak yine de iyimser ve olumlu bir bakışı koruyabilenler var." diyor.
'METANET' EDİNİLEBİLİR BİR ŞEY Mİ?
Doktor Elliott'a göre insanların büyük bölümü ise ortalarda bir yerde... Birileri için mümkünse; 'metanet' edinilebilecek, öğrenilebilecek bir şey mi o halde? Örneğin izleri beynin kimyasında bulunabilir mi? Ya da sinir sistemindeki iletim mekanizmalarında? Doğuştan sahip değilsek, sonradan metanete kavuşabilir miyiz?
Tüm bu soruların ortak yanıtı: Bilmiyoruz. Ancak Dünya Sağlık Örgütü'ne göre dünyada 120 milyon kişi depresyondan muzdarip olduğu için, bulmak durumundayız. Hele de uzmanlara göre depresyona teslim olanların sayısı günümüzde geçmişe göre artıştayken ve depresyon gençler arasında da yayılırken...
KADINLARIN DEPRESYONA GİRME ORANI ERKEKLERİN 2 KATI
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre yüksek gelir grubundaki ülkelerin halklarının yüzde 15'i hayatlarının bir aşamasında depresyon yaşıyor. Orta ve düşük gelir düzeyindeki ülkelerde oran yüzde 11 olurken, genelde kadınların depresyona girme oranı erkeklerin iki katı.
Dr. Bill Deakin, Rebecca Elliott ve ekipleri, İngiltere Tıbbi Araştırmalar Konseyi desteği ile bunu sağlamaya çalışıyor. Beynin işlevlerini incelediklerini anlatan Bill Deakin, bunların başında farklı ortamlara uyum sağlamamızı kolaylaştıran bilişsel esnekliğin ve beynin üzüntülü anılardansa mutlu anıları işleyip saklamaya ne ölçüde odaklandığını anlamanın geldiğini söyledi.
Manchester'da yapılan çalışmada gönüllüler önce dört kategoriden birine yerleştirildi. Bu kategoriler yüksek ve düşük stres ile depresyonlu ve depresyonsuz yaşamı eşliyordu. Sonra stres altındaki hormon düzeylerinin ölçülmesi için tükürük örnekleri alındı, beyinleri işlevsel MR denilen ve beynin hangi alanının aktif olduğunu gösteren görüntüleme sistemleri ile incelendi. Duygusal yükü yoğun resimler gösterilen deneklerden bunları ezberleyip hatırlamaları istendi.
İlk verilere göre daha metanetli olarak tanımlanabilen kişiler resimlerdeki mutlu yüzleri daha kolay hatırlarken, üzüntülü ya da korkulu yüzleri kolay tanıyamıyor. Kişinin 'metanet' düzeyi yükseldikçe, olumlu sözcük ve imgelerin belleklerinde kalıcılığı artıyor.
Uzmanlar araştırma sonuçları doğrultusunda bireylerin profilini çıkarabilmeyi umuyor. Bunun sonucunda ilk akla gelen çözüm belirlenen kilit belirteçler doğrultusunda bir sohbetle terapi yöntemi geliştirmek.
METANET HAPI?
Uzmanlar bir tür "metanet hapı" geliştirilmesi beklentileri karşısında ise temkinli. Rebecca Elliott "Bu teorik olarak mümkün olabilir ama insanlar bu tür bir ilaç almak ister mi bilmiyorum" diyor.
Yolu ne olursa olsun, insanın zorluklara karşı dayanma gücünü artıracak bir yol bulma fikri, yine de uğrunda çalışmaya değer görünüyor.
Konular
- Yarım milyar avro Türk girişimcisini bekliyor
- iPhone 5S parmak iziyle çalışacak
- 2017 Emlak vergisi ne zaman ödenecek?
- Adenomyosis (adet dönemi sancısı)
- Adet düzensizliğinin sebepleri nelerdir?
- Adet sancısı nasıl geçer?
- Vajinal Akıntı Nedenleri
- Doğal Vajinal Akıntılar
- Doğal Olmayan Vajinal Akıntılar
- Doğal Olmayan Vajinal Akıntıların Sebepleri
- Doğal Olmayan Vajinal Akıntıların Önemli Sebepleri
- Gebelikte Vajinal Akıntılar
- Vajinal Akıntılara Neden Olan Diğer Sebepler
- Vajinal Akıntıların Teşhisi
- Vajinal Akıntıların Tedavisi
- Vajinal Akıntılar İçin Pratik Bitkisel Tedavi Yöntemleri
- Vajinal Akıntılardan Korunma Yolları
- Taze sıkılmış meyve suyu nasıl saklanır?
- Beyaz Akıntı Hamilelik Belirtisi midir?
- Anormal Vajinal Akıntı
- Beyaz Akıntı Nasıl Önlenir?
- Enfeksiyona Bağlı Vajinal Akıntı Nasıl Geçer?
- Test Yapmadan Hamile Olduğumu Nasıl Anlarım?
- Yumurtlama Gecikmesine Neden Olan Faktörler
- Eğitimde Bireysel Farklılıklar ve Önemi
- Öğrencilerde bireysel farklılıklar
- Bireysel Farklılıklar ve Psikoloji
- Anne-babalar çocuklarının ilk ve daimi öğretmenleridir
- “Nerede bu çocuğun annesi?”: Bir babanın baba olma çabaları
- Anne Baba ve Öğretmen İşbirliğinin Yararları